Eyüpspor Teknik Direktörü Arda Turan, The National gazetesinden Andy Mitten’a ilginç açıklamalarda bulundu. Genç teknik adam, Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki rekabet hakkında çarpıcı ifadeler kullandı.
Arda Turan’ın çocukluğuna dair anılarıyla başlayan açıklamaları oldukça duygusal ve ilginç detaylar içeriyordu. Ailesinin Galatasaray taraftarı olması ve kendisinin de Galatasaray’a olan sevgisi, futbol kariyerinin temellerini attığı noktayı oluşturuyordu. 11 yaşında top toplayıcı olarak başladığı futbol kariyerinde, Galatasaray’a genç yaşta katılması ve mahalle maçlarında sakatlanıp antrenmanlara katılamadığı dönemlerde dua ettiği detaylar, Arda Turan’ın futbola olan tutkusunu ve azmini gözler önüne seriyordu.
Galatasaray’a katıldıktan sonra A takıma yükselmesi ve Şampiyonlar Ligi’nde başarılı performanslar sergilemesi, Arda Turan için bir dönüm noktası olmuştu. Taraftarların sevgisini kazanması ve süper kahraman gibi hissetmesi, genç futbolcunun özgüvenini arttırmıştı. Ayrıca, milli takımda İspanya’ya karşı oynadığı maçta kendisini Messi gibi hissettiğini belirtmesi, Arda Turan’ın kariyerindeki önemli anlardan biriydi.
Atletico Madrid’e transfer olduğunda yaşadığı zorlukları ve Diego Simeone ile olan ilişkisini anlatan Arda Turan, bu dönemin kendisi için önemli bir öğrenme süreci olduğunu vurguluyordu. Şampiyonlar Ligi’nde Barcelona ve Real Madrid gibi büyük takımları elemelerinin, kariyerindeki önemli bir başarı olduğunu belirten genç teknik adam, Cholo’nun liderliği altında takımın nasıl bir aile gibi bir araya geldiğini ve başarıya ulaştığını aktarıyordu.
Barcelona’ya transfer olduktan sonra Messi ile birlikte oynamanın hayatının en güzel deneyimlerinden biri olduğunu dile getiren Arda Turan, bu dönemdeki gelişimini ve takıma katkılarını anlatıyordu. Messi’nin olağanüstü yeteneklerini ve takım içindeki önemini vurgulayan genç teknik adam, Barcelona’daki başarılı performansını ve takımın dinamiğine olan katkısını detaylı bir şekilde anlatıyordu.
Son olarak, Leicester City’nin Premier Lig şampiyonluğuna saygı duyduğunu ancak Atletico Madrid’in başarılarının daha önemli olduğunu belirten Arda Turan, kariyerindeki çeşitli dönemleri ve takımlar arasındaki rekabeti anlatarak, futbol hayatındaki önemli anılardan ve deneyimlerden bahsediyordu. Barcelona’daki başarılı döneminin ardından Fenerbahçe’ye transfer olması ve Türk futboluna olan katkıları hakkında da açıklamalarda bulunan Arda Turan, kariyerindeki farklı dönemlerin kendisi için ne anlama geldiğini ve futbol tutkusunun hayatındaki önemini vurguluyordu. Birbirimiz hakkında çok şey biliyorduk; küçük detayları biliyorduk. Her sezon aynı oyuncularla oynuyorduk. Atletico’ya karşı oynarken Simeone’nin maç boyunca düşmanca davrandığını hatırlıyorum. Çünkü Simeone’ye karşı olmak demek ona karşı olmak demektir. Ancak onunla birlikteyken, o sadece sizin için en iyisini isteyen harika bir insan olduğunu görebiliyordunuz.
Teknik direktör olarak hayatımı hiç bu kadar düşünmemiştim. Eğer çalışmak istiyorsanız, 24 sajanst boyunca çalışabilirsiniz. Bu iş öyle bir iş ki, sürekli düşünmek zorundasınız. 11 oyuncunuz, 11 rakibiniz ve beş değişiklik hakkınız var. Detaylara girdiğinizde, 24 sajanst bile yeterli gelmiyor. Guardiola, Klopp, Arteta gibi sporun dahilerini takip etmeye çalışıyorsunuz. Ancak benim için Barcelona’dan eski teknik direktörüm Luis Enrique her zaman özeldi. Ofansif anlamda Luis Enrique benim idolüm. Şahsen onu seviyorum. O benim kalbimde. Sert ve adil birisi.
Bir antrenör olarak defansif taktikleri Simeone’den, ofansif taktikleri ise Luis Enrique’den öğrendim. Galatasaray’da Fatih Terim’in hücum fikirleri ve Guus Hiddink’in oyuncularına karşı soğukkanlılığı beni etkiledi. Genç bir antrenör olarak sahadaki sorunları çözmeyi öğrenmem gerekiyor. Oyuncularıma karşı dürüst olmayı ve onlara yardım etmeyi her zaman ön planda tutuyorum. Onlara en iyi futbolcular olmayı hayal etmeleri gerektiğini ve nasıl yapacaklarını göstermeye çalışıyorum. Türkiye’deki futbol tarzını ve zihniyetini değiştirmek istiyorum ve bunu başaracağıma inanıyorum. Bir gün bir Türk takımının Avrupa kupasını kazanacağına inanıyorum.
Gelecekte oynadığım kulüplerde antrenörlük yapmak istiyorum. Avrupa’da çalışma hayalim var ve Eyüpspor ile başardıklarımız futbol dünyasının dikkatini çekti. Zaman zaman Avrupa kulüplerinin ilgisini çekiyorum. Oyunun hızla geliştiğini ve bu değişime ayak uydurmanın önemli olduğunu biliyorum. Ancak oyunun temelinin sokaklarda olduğunu ve bu duyguyu kaybetmememiz gerektiğini unutmamalıyız. Türkiye’de zamanın çoğu saha dışında geçiyor, ancak saha içinde olanlara odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum. Makalenin başlığı: “Dünya Nüfusu ve Nüfus Artışı Hakkında Bilmeniz Gerekenler”
Dünya nüfusu, gün geçtikçe hızla artmaktadır ve bu artışın birçok önemli etkisi bulunmaktadır. Nüfus artışı, doğal kaynakların tükenmesine, çevre kirliliğine, gıda ve su sıkıntısına, ekonomik ve sosyal sorunlara neden olabilmektedir. Bu nedenle, dünya nüfusunun kontrol altında tutulması ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi son derece önemlidir.
Bugün dünya nüfusu, yaklaşık olarak 7.9 milyar kişiden oluşmaktadır ve bu rakam her geçen yıl artmaktadır. Nüfus artışı, özellikle gelişmekte olan ülkelerde daha belirgin bir şekilde görülmektedir. Bu ülkelerdeki yüksek doğum oranları ve düşük ölüm oranları, nüfusun hızla artmasına neden olmaktadır. Bu durum, bu ülkelerdeki kaynakların daha hızlı tükenmesine ve çevre kirliliğinin artmasına yol açmaktadır.
Nüfus artışının en önemli sonuçlarından biri, gıda ve su sıkıntısının yaşanmasıdır. Hızla artan nüfus, tarım alanlarının daralmasına ve su kaynaklarının kirlenmesine neden olmaktadır. Bu durum, gıda ve su kaynaklarının daha da azalmasına ve nüfusun bu temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmasına yol açmaktadır. Ayrıca, nüfus artışı, ekonomik ve sosyal sorunları da beraberinde getirmektedir. İşsizlik, yoksulluk, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim gibi konularda sorunlar yaşanabilmektedir.
Nüfus artışının kontrol altına alınması için çeşitli önlemler alınabilir. Öncelikle, aile planlaması konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı ve doğum kontrol yöntemlerinin kullanımı teşvik edilmelidir. Ayrıca, sağlık hizmetlerine erişimin artırılması ve eğitim seviyesinin yükseltilmesi de nüfus artışının kontrol altına alınmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Dünya nüfusunun kontrol altında tutulması, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için de önemlidir. Nüfusun kontrol altında tutulması, doğal kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılmasını ve çevrenin korunmasını sağlayacaktır. Ayrıca, nüfusun kontrol altında tutulması, ekonomik ve sosyal sorunların çözümüne de katkıda bulunacaktır.
Dünya nüfusunun hızla artması birçok olumsuz etkiye yol açmaktadır. Bu nedenle, nüfus artışının kontrol altında tutulması ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi son derece önemlidir. Bu konuda alınacak önlemler, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakılması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, dünya nüfusu ve nüfus artışı hakkında bilinçli olmak ve bu konuda gerekli adımları atmak, herkesin sorumluluğundadır.
