Beşiktaş’ta bir gece kulübünde meydana gelen yangın faciası, 2 Nisan 2024 tarihinde Gayrettepe’de yaşanmıştı. 16 katlı bir binanın eksi 1 ve eksi 2. katlarında fajansliyet gösteren gece kulübünde tadilat çalışmaları sırasında çıkan yangında 29 kişi hayatını kaybetmişti. Olayın ardından hazırlanan iddianamede, 9 sanığın ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep edilmişti. İstanbul 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, 5 tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulunmuştu.
Yangına dair hazırlanan 53 sayfalık bilirkişi raporu, yangının çıktığı gece kulübünde yapılan inceleme sonucunda ortaya çıkmıştı. Raporda, yangın çıkan işletmenin onaylı projeye uygun olmadığı, taşıyıcı sistemin projesine sadık kalındığı belirtilmişti. Ayrıca, acil çıkış merdivenlerinin kapatıldığı ve yangının zehirli dumanlarla yayıldığı raporda yer almıştı.
Bilirkişi raporunda ayrıca, iş yerine verilen ruhsatların yetersiz olduğu ve gerekli denetimlerin yapılmadığı belirtilmişti. Beşiktaş Belediyesi tarafından verilen ruhsatlarda eksiklikler tespit edilmiş ve iş yeri sahipleri ile bazı belediye görevlilerinin ihmali ortaya çıkmıştı.
Mahkeme heyeti, yapılan savunmaların ardından tutuklu sanık İsmet Şen’in tahliyesine karar vermiş ve duruşmayı ertelemişti. İddianamede ise, olayın detayları ve sorumluları hakkında detaylı bilgiler yer almaktaydı. İddianame kapsamında, 9 kişi hakkında ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak’ suçundan ayrı ayrı 2 yıl 8’er aydan 22,5 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.
Görülen duruşmalar ve hazırlanan raporlar, Beşiktaş’taki yangın faciasının detaylarını açığa çıkarmış ve sorumluların adalet önünde hesap vermesi için adımlar atılmıştı. Facianın yaşandığı gece kulübündeki ihmallerin ve eksikliklerin bir daha yaşanmaması için alınması gereken tedbirler ve yapılması gereken denetimler konusunda önemli dersler çıkarılmıştı. Yangın faciası, sadece hayatları kaybedenler için değil, aynı zamanda toplumun genel güvenliği ve iş güvenliği konusunda da önemli bir uyarı niteliği taşımaktaydı.
