Türkiye’nin gündeminde geniş yer bulan ve spor dünyasından birçok tanınmış ismi etkileyen Seçil Erzan davası, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmektedir. Son duruşmalardan birinde dikkat çekici bir gelişme yaşanmış ve Fatih Terim’in şoförü mahkemede “tanık” sıfatıyla dinlenmiştir.
Fatih Terim’in de aralarında bulunduğu mağdurların şikayetçi olduğu iddia edilen yüksek getirili gizli fon soruşturması kapsamında şoförün ifadesi merak uyandırmıştır. Şoförün, para transferleri, görüşmeler ve olayın aydınlatılmasına yardımcı olabilecek önemli bilgilere sahip olabileceği üzerinde durulmaktadır. Özellikle fona yapılan para teslimatları veya ilgili kişilerin hareketlerine dair görgüye dayalı bilgilerin yargılama açısından kritik öneme sahip olduğu belirtilmektedir.
Şoförün tanıklığının içeriği henüz tam olarak kamuoyuyla paylaşılmamış olsa da, bu ifadenin davanın karmaşık yapısını ve nakit akışının izini sürme çabalarını desteklemesi beklenmektedir. Seçil Erzan davası, yeni tanıkların dinlenmesiyle birlikte olayın tüm boyutlarının ortaya çıkarılması amacıyla titizlikle sürdürülmektedir. Yargılama sürecinde her yeni ifadenin davanın seyrini etkileme potansiyeli taşıdığı unutulmamalıdır.
Seçil Erzan’ın iddialara göre kendi yaptığı bazı yatırım veya işlemler sonucunda zarara uğradığı dönemde, zararları kapatmak amacıyla yüksek getiri vajansdiyle para toplama işine başladığı öne sürülmektedir. Banka şube müdürü pozisyonunu kullanarak çevresindeki kişilere ve güvendiği müşterilere “yüksek getirili, gizli ve özel bir fon” olduğu yalanını yaymaya başlaması, mağdurların fona yatırım yapmalarına sebep olmuştur.
Mağdurlar arasında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera, Selçuk İnan gibi tanınmış isimler bulunmaktadır. Bu isimler, Seçil Erzan’a güvenerek veya vajanst edilen yüksek getirilere inanarak fona yatırım yapmış ve yüksek miktarlarda parayı elden teslim etmişlerdir.
Ponzi sisteminin işleyişi sonucunda toplanan paraların önceki yatırımcılara dağıtılması, ancak sistemin sürdürülebilir olmaması sebebiyle çökmesi ve ödemelerin durmasıyla sonuçlanmıştır. Mağdurların durumdan şüphelenmesi ve Seçil Erzan’a ulaşamamaları üzerine şikayetlerin başlamasıyla soruşturma süreci başlamıştır.
Seçil Erzan’ın gözaltına alınması ve tutuklanmasıyla birlikte iddianameler hazırlanmış ve dava süreci başlamıştır. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılama sürecinde, yeni tanıkların dinlenmesi ve bankanın sorumluluğuyla ilgili tartışmalar yaşanmaktadır. Dava halen devam etmektedir.
